35,2675$% 0.11
36,8510€% 0.31
44,3454£% 0.21
2.980,41%0,59
4.859,00%0,28
10.008,08%0,93
3358537฿%-2.7231
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre bütün vatandaşlar eşit haklara ve sorumluluklara sahiptir. Ancak ülkemizde bazı ekonomik ve siyasi güç odakları kendisini diğer vatandaşlardan üstün görmektedirler. Yani bir kilo baklava çalan adamı hırsız olurken; 100 milyon dolar çalan adam ‘Beyefendi’ oluyor. Tabii ki 100 milyon doları bankadan çalmıyor bu adamlar. Fabrikada çalışan asgari ücretlinin maaşından nasıl otomatik olarak devlet vergi alıyorsa, bu ‘Beyefendilerden’ de almak istiyor. Ancak bu mümtaz şahsiyetler devlete vergi vermek istemedikleri ve mevcut iktidarları ellerindeki medya gücü ile korkuttukları yani aba altından sopa gösterdikleri için sözde iktidar olan hükümetler elleri kolları bağlı bir şekilde bu ‘Beyefendilerle’ iyi geçinmenin yollarını aramışlardır.
Peki, bugün ne olmaktadır? Bu ‘Beyefendiler’ alışmış kudurmuştan beterdir atasözüne nazire yaparcasına alıştıkları düzende devam ediyorlar. Önleri kesilince de; “Hükümet siyasal linç yapıyor” diyerek duygu sömürüsü yapmaktadırlar. “Bu para babalarının bunu yaptığını nereden biliyorsun?” diye soranınız muhakkak olacaktır. Ben şahsen Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı’na güveniyorum. Peki, ya siz?.. Borcu olmayan birine hem de bu kadar ciddi bir miktarda ceza kesmek hem bakanlığın, hem de devletin itibarını onarılmaz bir şekilde zedeler.
Konuyu bilmeyenlere kısaca anlatayım. Doğan Yayın Holding ve bazı üst düzey yöneticileri hakkında vergi kaçakçılığı konusunda kesinleşmiş mahkeme kararı var. Bu üst düzey yöneticiler de; “Bu cezanın sebebi art niyetlidir. Siyasi iktidara muhalefet ettiğimiz için bu muameleyi görüyoruz” şeklinde konuştular. Eğer dedikleri gibi ise vahh! benim devletimin Maliye Bakanlığı’na. Yani devlet, kendisi devletin vergi kayıtlarında hile yaparak bir yayın grubunu yok etme çalışması yapıyorsa, bu dehşet verici bir durum. Bunu düşünmek bile istemiyorum ve ihtimal bile vermiyorum.
Konunun bir üzücü yanı da konuya yapılan bir yorum. Aslında CHP tarafından da yapılan yorum enteresandı. Maliye Bakanlığı’nın suçlamasının yanlış ve konunun siyasal bir linç olduğunu yorumladılar. Acaba Maliye Bakanlığı’nın kayıtlarını incelediler de bir yanlış ve haksız suçlama mı tespit ettiler? Eğer tespit ettiler ise bunu vatandaşlar ile paylaşmalılar. Eğer bu konuda bilgileri yoksa konu aydınlanana kadar bekleseler bence daha iyi olurdu.
Asıl benim takıldığım ve üzüldüğüm yoruma gelince Cumhuriyet Gazetesi’nin yazarı Ali Sirmen’in açıklamalarıydı. Sayın Ali Sirmen aslında oldukça uzun konuştu ve konunun siyasal bir linç olduğunun üzerinde durdu ama benim konuşmasında üzüldüğüm bölüm şuydu: “Zamanında Adnan Menderes’te kendisine muhalif olan gazetelere ve yayın organlarına Maliye bakanlığı müfettişlerini gönderip onları baskı altına alırdı. Sonunda ne oldu gördünüz.”
Herhalde sözün bittiği yer burası olsa gerek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı dolaylı olarak tehdit mi ediyor anlamadım ve dehşete düştüm. Yani “Siz muhaliflerinizin vergi borçlarını araştırırsanız sonunuz iyi olmaz” mı demek istedi?
Güzel ülkem Türkiye’m. İnşallah bu günleri de atlatırsın da hangi siyasi görüş ve ekonomik gücün sahibi olursa olsun, nasıl ki fabrikada asgari ücretle çalışan işçinin maaşından vergi alınıyorsa, onlardan da vergi alınabilsin. Bu ülkenin buna gücü yeter. Ben Türkiye’nin gücüne güveniyorum. Ya Siz?…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.