Adı Mustafa’ydı, Soyadı Erdem…

Âlemlere Rahmet Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) tarafından, barış hâli îtibârıyle İLMİN KAPISI, savaş esnâsındaki komuta, kahramanlık ve çevikliğiyle ALLÂH’IN KILICI olarak tavsif edilen tüm zamanların güzellerinden Hz. ALİ (K.S.) Efendimiz bir vecîz sözünde;

HER İNSANIN KIYMETİ AHLÂKININ GÜZELLİĞİ KADARDIR

buyurmaktadır. İşte bu sözün gerçekliğinin yansıması da, özellikle çağımızda en çok cenâze merâsimlerinde tezâhürle berâber, kişinin kişiliği, özünün niteliği husûsunda kısmen de olsa bir fikir vermekte, dolayısıyla şahsın, hayâttayken halk nezdindeki kıymet-i harbiyesine dâir bir nevî nişâne teşkil etmektedir.

HEMEN HER VAKİT, İBRÂHİM ATİK

Bunun son örneğini Mustafa ERDEM Ağabey’in, insanların neredeyse günde beş vakit kendisiyle mülâkî oldukları, iş yerine en yakın Atik İbrâhim Paşa Câmii’nin avlusunda, son namazı için oraya gittiğimizde yaşadık. Oradaki manzara, onun soyadı gibi ERDEM üzere, dürüst, ahlâklı, şefkât ve merhamet eksenli bir hayât yaşadığının göstergesi niteliğindeydi.

HÜSEYİN KADER; BAKALIM NE DER?

Nitekim, bu meyânda arz etmek gerekirse, geçen yazımızda İstanbul’dan gelen misâfirimiz diye söz ettiğimiz kişi Ensar Vakfı Genel Müdürümüz Hüseyin KADER Bey’di. Onunla berâber vakfımız adına, Ordu şûbemize destek veren esnafa yaptığımız nezâket ve teşekkür ziyâretleri esnâsında muttalî olduğumuz haber üzerine misâfirimiz de cenâzeye giderken bize katıldı.

HAYÂT GERÇEĞİ, ERDEM ÖRNEĞİ

İşte, oradaki kalabalığı, insanların mütâlaalarını ve yüzlerdeki ifâdeleri gören genel müdürümüz, Üniversite Öğretim Üyeleri ve İl çapındaki İmam-Hatip Okulları idârecileriyle, şûbemize âit BOZTEPE KİTAP-KAHVE’de yaptığı tanışma ve hasbihâl toplantılarında Mustafa ERDEM Ağabey’i adıyla birlikte örnek olarak zikretti.

KİMİSİ TOPRAĞA, KİMİSİ YÜREKLERE

Musallâdakinin kim olduğunu bilmediğini, tanımadığını ama insanların hep iyiliğini konuştuğuna şâhit olduğunu, kalabalığın durumu ve insanların yüz ifâdelerinin in’ikâsının herşeyi gösterdiğini belirterek, işte arkadaşlar, hepimizin böyle bir günü olacak.

İDRÂKTEN ŞUURA, GÖREVDEN HUZÛRA

O gün böyle güzel manzara ve şahâdetlerle ve de gönülden âminlerle uğurlanmak için üzerlerimize düşen sorumlulukların idrâkiyle hareket etmek, bu şuurla hayâtı sürdürmek hepimizin gâyesi olmalıdır şeklinde özetlenecek ifâdelerle konuştu. Bu ifâde bizi hem Mustafa Ağabey, hem de kendimiz adına mutlu etti. Bilwesîle, kadirşinâs Genel Müdürümüze teşekkürü de bir borç olarak telakkî ediyoruz. Allâh CC râzı olsun.

KISA YORUMLAR, UZUN YAZILAR

Geçen yazımızda çoğunu sizlere intikâl ettirdik ama değerlendirmelerin kalanlarını da sonraya bırakmıştık. Şu varki, daha yazacak olanlar geride bana göre. Bunlardan müstakil köşe yazanlar da çıkacaktır. Bu akşam yatsı sonrası olduğu gibi sohbetlerde konu edildikçe, yer yer kısa değerlendirmeler geldikçe onları da sizlere arz etmeye çalışacağız inşâllâh.

GÂYE; HÜSN-İ ŞEHÂDET, HÜSN-İ HATÎME

Gâyemiz güzel izleri belirginleştirip, güzel örnekleri kalıcı yapmaya çalışarak, gerek gidenlerin, gerekse kalanların İyilik ve güzelliklerine katkıda bulunmağa çalışmak. Evet buraya alacağımız kısa değerlendirmeler hüsn-i şehâdetin en güzel örnekleri. Rabbimiz hepimize böyle hüsn-i şehâdetli hüsn-i hatîmeler nasîp eylesin. Âmîn…

GARÎBE VAR Kİ, KARÎB OLASIN!

Bunları paylaşmadan önce, aşağıda gelecek değerlendirmeleri daha iyi anlama ve yorumlamamıza wesîle olacak, Yûnus Emre’nin hocası, yâni şeyhi Tabduk Emre Hazretlerine atfedilen bir sözü burada ehemmiyetine binâen zikredelim:

“BİR GARİBİN DUÂSINA GİR. KURTARIRSA O KURTARIR.”

Bu arada öncelikle, Mustafa Ağabey’in okulumuzda derse de girdiğini, dolayısıyla bir nevî meslektaş da olduğumuzu öğrenmenin mutluluğuyla şimdi, buraya kadar anlattıklarımızı daha iyi anlamak, ya da onların ışığında bu yorumları daha isâbetli değerlendirmek ve de bu meyânda târihe not düşmek adına, katkı ve zahmetleri için yazanlara teşekkürlerimizle berâber yazdıklarına geçiyoruz.

CEMÂLE ADANMIŞ, ERDEMLİ BİR ÖMÜR

Abdülkadir DEMİR: “Rabbinin sevgili bir kulu, ebediyet yurdunun bir eri olarak yaşadı. İman, ahlak, erdem, şefkat, merhamet ve güzellik yoluna adanmış bir ömür… Cemali de güzeldi, celali de. Mekanı cennet, makamı âli olsun.”

İNGİLİZCE HOCAM, SAMÎMÎ BİR MÜ’MİN

Necati DİZDAR: “Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. Ordu İ.H. Lisesi 7. sınıf, yani orta 2. sınıfta İngilizce dersimize girmişti. 1972 yılından beri bir hukukumuz vardı. Samimi bir mü’mindi. Hocama Rabbim Rahmetiyle muamele buyursun…”

ÜZERİMİZDE ÇOK HAKKI OLAN BİR DEĞERDİ

Mehmet ARSLANTÜRK: “Rabbim ganî ganî rahmet eylesin. Mekânı cennet, derecesi ali olsun. 40 yıldan fazla bir tanıdığım ve sevdiğim bir büyüğümdü. Allah dostu. Annem rahmetli 2003 yılında vefat etti. O zamanları evimizde tansiyon ölçer yoktu. Sürekli annemin tansiyonunu o ölçer takip ederdik. Bende çok hakkı var 80’li – 90’lı yıllarda. Allah kendisinden razı olsun. Aile ve dostlarına sabır diliyorum. Ordu bir değerini daha kaybettik ruhu şad olsun…”

GÖNÜL EHLİ, MÜMTAZ ŞAHSİYET

Ârif Emre BAYTAR: “Gerek iş, gerek sosyal yaşamda gönül ehli mümtaz şahsiyet, baba dostum ve öğretmenim, rabbim efendimize komşu eylesin. Mekânı nur olsun…”

UNUTULMAYACAK BİR ŞAHSİYET

Sâdık BİLGİN: “Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun inşallah. Rabbim sevenlerine sabır versin. Değerli insan seni unutmayacağız…”

İYİLİK TİMSÂLİ, MUHLİS BİR İNSAN

Hüseyin DİKİCİ: “Mustafa Erdem’e Rabbim gani gani rahmet eylesin. Kendisi İyilik timsali muhlis bir insandı. İnandıkları için mücadeleciydi. Böyle tanıdık, böyle bildik. Şehadetimiz bu minval üzeredir. Rabbim Peygamberimize komşu eylesin…”

TATLI DİLLİ GÜZEL AMCAMIZ

Murat Soner ESEN: “Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Efendimize komşu olsun tatlı dilli güzel amcamız…”

HERKESİN ŞÂHİTLİĞİ NE GÜZEL!

Coşkun Sırrı MERT: “Rabbim rahmet eylesin. Herkesin iyiliğine şahitlik etmesi ne güzel… Sevenlerine sabırlar diliyorum…”

BÖYLE ANILANLARA NE MUTLU!

Hüseyin GÜRLEYİK: “İyilik ve güzellikleriyle anılanlara ne mutlu. Allah daimi mekanını âli eylesin.”

BU YATSIDAN MEÇHÛL SONRAYA

Bu duâya gönülden âmînlerle berâber bugünlük te bu kadarla yetiniyor, -bu akşam yatsı sonrası dostlarla hasbihâl ederken konuştuklarımız dâhil- yazamadıklarımız için daha sonra burada yine buluşmayı umuyor,

CAN SÛRİYE’DEN, GÖNÜL COĞRAFYASI’NA

Sûriye’nin fethi sevincini yaşadığımız gibi bize diğer Gazze, Doğu Türkistan, Arakan, Keşmir gibi gönül coğrafyalarımızda ve Ümmet-i Muhammed bulunan her yerlerde de bu mutluluğu bizlere kısa zamanda lûtfetmesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor, cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes’selâm…